Gümüşova Ne Zaman İlçe Oldu? Bir Toplumsal Kimliğin Psikolojisi Bir psikolog olarak her zaman şunu merak ederim: İnsanlar yalnızca birey olarak mı dönüşür, yoksa toplumlar da tıpkı insanlar gibi gelişim evrelerinden mi geçer? Gümüşova’nın ilçe oluş hikâyesi de tam olarak bu sorunun canlı bir örneğidir. Çünkü bir yerleşimin “ilçe” unvanını alması, yalnızca idari bir karar değil, toplumsal bellekte derin bir “kimlik değişimi”dir. Tarihsel Gerçek: Gümüşova’nın İlçe Oluşu Gümüşova, 1991 yılında çıkarılan bir yasa ile Düzce’ye bağlı ilçe statüsüne kavuştu. 1999 depremi sonrası Düzce’nin il yapılmasıyla birlikte Gümüşova da bu yeni idari yapının içinde yer aldı. Bu tarihsel süreç, yüzeyde yalnızca…
Yorum BırakGünlük Serüven Yazılar
Kapitalizm Ne İster? Eşitlik, Emek ve Çeşitlilik Arasında Bitmeyen Bir Sorgu Kapitalizm… Kimi için refahın anahtarı, kimi içinse adaletsizliğin en derin kaynağı. Fakat ne olursa olsun, modern dünyanın temel düzenleyicilerinden biri. Hepimizin hayatını doğrudan şekillendiren bu sistem, yalnızca ekonomik bir yapı değil; aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerinden kültürel çeşitliliğe, sosyal adaletten bireysel özgürlüklere kadar geniş bir etki alanına sahip. Peki, kapitalizm aslında ne ister? Sadece daha çok kâr mı? Yoksa daha karmaşık, daha insani bir şey mi arzuluyor? Kapitalizmin Temel İsteği: Büyüme ve Süreklilik Kapitalizmin kalbinde çok net bir arzu yatar: büyüme. Üretim artsın, tüketim sürsün, sermaye biriksin… Bu döngü…
Yorum BırakKanunun Ruhu Ne Demek? Metinden Öte, Hayatın Tam İçinden Bir Rehber Bir kanun maddesini okurken “Tamam, kelimeler böyle diyor ama aslında amaç ne?” diye düşündünüz mü? İşte o merakın tam kalbinde “kanunun ruhu” var. Bugün, hukuk metninin arkasındaki niyeti, değerleri ve hedefi birlikte konuşalım; kah kahve eşliğinde, kah günlük hayattan örneklerle, samimi bir sohbete dönüşsün. “Kanunun ruhu” kısaca: metnin arkasındaki amaç, değer ve adalet duygusu. “Ruh” Nereden Geliyor: Lafızdan Maksada “Kanunun ruhu”, kanunun sadece kelimelerinden (lafzından) ibaret olmadığını, bu kelimelerin hangi problemi çözmek, hangi değeri korumak için yazıldığını hatırlatan bir kavramdır. Kökleri, hukuk düşüncesinde amaçsal (teleolojik) yorum geleneğine uzanır. Bir…
Yorum BırakAjans Ne Anlama Gelmektedir? Antropolojik Bir Bakış Bir Antropoloğun Gözünden: Ajansın Kültürel Derinliği Ajans
Yorum Bırak61 Ne Demek Küfür Olarak? Bir Psikoloğun Meraklı Bakışıyla İnsan Davranışlarının Şifreleri Bir psikolog olarak, insan davranışlarını çözümlemeye çalışırken en çok ilgimi çeken şeylerden biri, dilin duygusal ve kültürel anlam katmanlarıdır. Bir kelime, bir sayı, hatta bir sembol bile bazen bir topluluğun ortak bilincinde bambaşka bir anlama bürünebilir. İşte bu yüzden, “61 ne demek küfür olarak?” sorusu yalnızca bir merak unsuru değil, aynı zamanda bir sosyal ve bilişsel çözümleme alanıdır. Sayıların Duygusal ve Kültürel Yükü 61 sayısı, Türkiye’de özellikle bazı bölgelerde mizahi veya alaycı bir küfür çağrışımı kazanmıştır. Aslen Trabzon’un plaka numarası olan bu sayı, zamanla bir grup kimliği sembolü…
Yorum BırakTokat Almus Ormandibi Eski Adı Nedir? Edebiyatın Belleğinde Bir İsim Arayışı Bir edebiyatçı için her kelime bir kapıdır; ardında tarih, ses, duygu ve anlam yatar. İsimler ise bu kapıların anahtarıdır. Bir yerin adı, yalnızca coğrafi bir tanım değildir — o, bir halkın hafızasıdır. Tokat Almus Ormandibi de bu anlamda sadece bir yerleşim değil, bir hikâyedir. “Tokat Almus Ormandibi eski adı nedir?” sorusu, kulağa bir coğrafya sorusu gibi gelse de, aslında geçmişle kurulan edebi bir diyalogdur. Çünkü her eski ad, bir anlatının, bir kimliğin, bir zamanın yankısıdır. — İsimlerin Şiirselliği: Coğrafyadan Kimliğe Bir köyün, bir kasabanın veya bir ormanın eski adı;…
Yorum BırakKan Davası Nereden Gelir? İnsan Doğasının Derinliklerinden Toplumsal Yapıya Bilimsel Bir Yolculuk İnsan davranışlarının kökenlerini anlamaya çalışan biri olarak, “Kan davası nereden gelir?” sorusu her zaman zihnimi kurcalamıştır. Bu yalnızca bir kültürel gelenek ya da tarihsel bir alışkanlık değil; aynı zamanda biyoloji, psikoloji, antropoloji ve sosyolojinin kesişim noktasında duran karmaşık bir olgudur. Gelin bu yazıda, kan davasını “ilkel” bir alışkanlık olarak küçümsemeden ama onu romantize etmeden, bilimsel bir mercek altında inceleyelim. — Kan Davası Nedir? Basit Tanımdan Evrimsel Anlama Kan davası, bir bireyin veya ailenin uğradığı haksızlık ya da cinayetin intikamını almak için fail veya onun ailesine karşı yürüttüğü sürekli…
Yorum BırakKamu Görevlileri Kimlerdir? Geleceğin Toplum Mimarlarını Yeniden Düşünmek Merhaba düşünce yolcuları! Bu yazıda, belki de çoğumuzun gündelik hayatta üzerine fazla kafa yormadığı ama geleceğimizin yönünü derinden etkileyecek bir konuyu ele alacağız: kamu görevlileri. Bu satırları yazarken aklımda tek bir soru var: “Onlar sadece bugünün düzenini sürdüren memurlar mı, yoksa yarının dünyasını şekillendiren stratejik aktörler mi?” Gelin birlikte bu sorunun peşine düşelim. Kamu Görevlileri Kimdir? Klasik Tanımın Ötesine Geçmek Kamu görevlileri, en basit tanımıyla, devletin yasalarını uygulayan, kamu hizmetlerini yürüten ve toplumsal düzenin devamını sağlayan kişilerdir. Polis memurundan öğretmene, belediye çalışanından sağlık personeline kadar uzanan bu geniş yelpaze, aslında bir ülkenin…
Yorum BırakSanığın Yokluğunda Karar Verilebilir mi? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Siyaset bilimi, toplumsal yapıları ve güç ilişkilerini anlamak için kritik bir araçtır. Hukuk ve adalet, toplumsal düzenin temellerini atarken, aynı zamanda iktidarın ve kurumların işleyişini de yansıtan bir güç mücadelesidir. Bir suçun veya davanın kararının verilmesindeki süreçler, yalnızca adaletin tecellisi değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı şekillendiren, normları belirleyen ve iktidar ilişkilerini güçlendiren bir mecra olabilir. Peki, sanığın yokluğunda karar verilmesi, adaletin erdemli bir uygulaması mıdır, yoksa iktidarın ve toplumun baskısının bir sonucu mudur? Bu yazıda, sanığın yokluğunda karar verilmesinin hukuki ve siyasal boyutlarını irdeleyerek, toplumsal düzenin ve güç ilişkilerinin nasıl…
Yorum Bırak[](https://www.harita.gen.tr/48-mugla-haritasi/?utm_source=chatgpt.com) Muğla’nın En Büyük İlçesi: Ekonomik Bir Perspektif Ekonomik analizlerde, kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin sonuçları üzerine düşünmek, karar alıcılar için kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda, Muğla ilinin en büyük ilçesinin belirlenmesi, yalnızca nüfus büyüklüğünden ibaret olmayıp, aynı zamanda ekonomik faaliyetlerin yoğunluğu ve çeşitliliğiyle de şekillenir. Muğla ilinin en büyük ilçesi, nüfus bakımından Bodrum’dur. 2022 yılı itibarıyla Bodrum’un nüfusu 192.964 olarak kaydedilmiştir, bu da bazı illerin nüfusunu geride bırakmaktadır [1]. Ancak, ekonomik büyüklük açısından değerlendirdiğimizde, Bodrum’un öne çıktığı birçok gösterge bulunmaktadır. Bodrum’un ekonomik yapısı, büyük ölçüde turizm sektörüne dayanmaktadır. Uluslararası üne sahip oteller, marinalar, mavi…
Yorum Bırak